Halife Hârûnürreşid, devrin önemli âlimlerinden İmam Şiblî’ye (kuddise sırruhû), “Biz mi ziyaretinize gelelim yoksa siz mi bizim sarayımıza şeref verirsiniz?” diye haber gönderir. İmam Şiblî hazretleri de, “Biz halifenin yanına geliriz” der. Saraya gider. Halife, “Bana nasihat eder misiniz?” der.
İmam Şiblî (kuddise sırruhû) bir bardak su ister. Halifeye, “Eğer çölde susuz kalsan, ölmek üzere olsan, biri elinde bir bardak su ile çıkıp gelse, dese ki bu bir bardak suyu sana veririm ama servetinin yarısını isterim, verir misin?” diye sorar. Halife, “Elbette veririm” der. “Peki, bu suyu içtin, vücudundan atamıyorsun, doktor gelse, ben o suyu dışarı çıkarırım fakat servetinin diğer yarısını isterim derse verir misin?” Hârûnürreşid, “Elbette veririm” der. İmam Şiblî hazretleri, “O halde bir bardak su bile etmeyen servetine güvenme” der,
“Allah Teâlâ sana İslâmiyet suyunun bekçisi olmayı nasip etti, bu suya pislik karıştırma, karıştırılmasına da müsaade etme, onu tertemiz olarak koru.“
Alıntı