Fikir Bizim Edebiyat, Tarih, Siyaset, Spor ve Yaşam Üzerine Genç Fikirler
Benzer Yazılar
On bir ayın sultanı Ramazan’ı yaşadığımız şu günlerde, manevi huzurun hissedilmemesi neredeyse imkansız. Ruhumuzu derinden etkileyen, rahmet ve merhamet ayı Ramazan’da yaşadığımız huzuru yaşamımızın her anına taşımak da elimizde; ancak Ramazan ayında yaşadığımız manevi huzur zannediyorum yalnızca sahur ve iftar vakitleri arasında kendini göstermekte.
Şöyle ki bu gece şahit olduğum bir manzara geçmiş yıllarla kıyasladığımda Ramazan’da yaşanan huzurun artık farklı bir boyuta taşındığını gösteriyordu maalesef. Ramazan’da önemli bir sünnet olan (8-20 rekat arasında kılınması mümkün olan) Teravih Namazı, iftar vaktinin hemen ardından yapılan etkinlikler dolayısıyla terk edilmekte ve bu namazın feyz ve bereketinden yoksun kalınmasına sebep olmaktadır.
Peygamber Efendimiz, “Her kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.” diye buyurmaktadır. Dedemiz Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethederek Peygamber Efendimizin hadisine mazhar olmuşken; biz neden bu müjdeye kavuşamayalım? Kim istemez ki bu müjdeye kavuşmayı, mazhar olmayı?
Ramazan’da işlediğimiz her iyiliğe, yaptığımız her ibadete bin kat sevap veriliyor. Cehennem kapıları kapanıp Cennet kapıları açılıyor ve şeytanlar zincire vuruluyor. Af ve mağfiretin coştuğu, günah hamalı olan biz ahir zaman Müslümanları için kârlı bir ticaret mevsimi ve adeta kurtuluşumuz için bir can simidi olan Ramazan’ın müstesna bir ibadeti olan teravihi yeniden keşfetmek ve tavizsiz olarak uygulamak zorundayız. [1]
“Elbette teravih namazının tüm faziletlerini, sevaplarını kazanmak, ancak beş vakit namazı kılmakla mümkün olmaktadır. Zira hiçbir sünnet namaz, farz namazın yerini tutamaz.” [2]
Ramazan fırsatını değerlendiren için arınma ve manevi temizlenme ayıdır. Ayrıca Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetlerinin vahyedildiği Kadir Gecesi bu ayın içindedir. Hangi gün olduğu bilinmemekle beraber Ramazan ayının 27. gecesi Kadir Gecesi olarak kabul edilmektedir. Kur’an-ı Kerim’in 97. suresi olan Kadir Suresinin Kadir gecesi ile ilgili ilk üç ayeti şöyledir:
“Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.”
Bir de bu ay içinde ‘Oruç’ tutmak Müslüman alemine emredilmiştir. Oruç ki bizim için bir kalkan vazifesi taşımaktadır. Oruç, günahlardan korunmamız ve sıhhat bulmamız için, dünyanın çirkin işlerinden uzaklaşmak için, kaygan zeminde [3] ayaklarımızın yere sağlam basması için büyük ve hayati bir fırsat.
“Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de oruç farz kılındı. Ta ki korunasınız.” (Bakara-183)
Ramazan ve oruç, bedenimizi ve ruhumuzu hem arındırmak için hem de manevi temizlenme için büyük bir fırsattır. Bu ayı fırsat bilip, elimizden geldiğinin fazlasını göstererek ibadet etmeli ve Allahü teâlânın razı olduğu işleri yaparak, bu ayın, ahireti kazanmak için fırsat olduğunu unutmamak gerekir.
Teşrifiyle mesrur olduğumuz, sevindiğimiz Ramazan-ı Şerif ayının Ümmet’in birlik, dirlik ve kurtuluşuna vesîle olmasını temennî ediyorum. Mevlamız maddi-manevi terakkilerle bu mübarek ayın şefaatinden bizleri mahrum eylemesin. Amin.
Dünya telaşıyla heba ettiğimiz ömrümüzü Ramazanlaştırmak; hayatımızı Ramazan duyarlılığı ve Kur’an bilinci ile sarıp, sarmalayabilmek ümidiyle.
Sevgiler & Saygılar
Yusuf KAPTANOĞLU
——————————
[1-2] http://www.sorularlaislamiyet.com/article/10090/bire-bin-kazandiran-hazine-teravih-namazi.html[3] http://www.enfal.de/oruc14.htm
