Son Yazılar
Anasayfa / Edebiyat / Biraz Sağduyu

Biraz Sağduyu

Gündem ağzına kadar dolmuş vaziyette; hatta taşmakta. Olmayacak hadiselerin yaşandığı ve tarafların ciddi manada keskinleştiği bir süreçten geçmekteyiz. Seçim arefesinde olmamızda bu yaşanan meselelerin üstüne adeta tuz biber olmuş vaziyette.

***

Dostların düşman olduğu, hani bu da olur mu dediğimiz zamanların garabeti içerisinde yer almaktayız ister istemez. Sebepleri asırlardır aşikar olan olguların gerekçelerine ve sonuçlarına şahitlik etmekteyiz ve yaşamaktayız. Bu süreçte de ne yazık ki üslubun öneminin aslında bireyler üzerinde ne kadar önemsizlik derecesinde vuku bulduğunu görmekteyiz.

***

Üslup nedir. Aslında hepimizin bildiği fakat; icraat hususunda hassasiyetleri gözetmediğimiz bir kavram bir nevi izahat zafiyeti.

***

Üslup nedir sorusuna bilimsel açıdan bir tanımlama getirmemiz gerekmektedir. Çünkü bizler ne acıdır ki hep sondan başlarız bir tarz ve tepki oluştururken. Halbuki en temelden başlanılsa adım adım gereklilikler vazife İcab edilip yerine getirilse muhtemelen bizler bu vaziyetler noktasında ziyadesi ile sözlerde bulunmayacaktık.

***

Üslup; bir metindeki cümlelerin uzunluğu kısalığı, kelimelerin seçilişi, eda ve âhenkteki farklılıklar, sözcüklerin manasındaki yumuşak veya sert mizaçlık. Yani eda, biçem, stil, ifade tarzı ve anlatış yolu.

Üslup, bireyin kültürü, edebi, terbiyesi, dünya görüşü, ahlaki konumu ve vaziyeti. Dünyayı anlama iradesi ve kudreti. İnsanları anlayabilme olgunluğu. Empati kurabilme realitesi. Sığ düşüncenin düşmanı. Tarafsız, haklıyı, haksızı; eğriyi, düzgünü ve doğruyu yanlışı ayırt edebilme nezaketliliği ve edebidir.

***

Ve sağduyu…
Bu günlerde en çok ihtiyacımız olan düşünsellik. Öyle bir noktaya geldik ki bir insanın fiziksel ihtiyacı kadar gereklilik arz edecek boyuta geldi sağduyu bir tutumun içerisinde yer almak.

***

Sağduyu: Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, hissiselim hareket edebilme iradesi. Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü.

Bakıldığında, sağduyu ve üslup birbiri için bir bütünlük arz eden iki kavram. İktisadi bilim literatürüne göre örneklendirirsek şayet; birbirini tamamlayıcı unsurlardır.

***

Tanımlamalar ve açıklamalar bize şunu göstermektedir. Sağduyunun hakim olduğu aklı selim bir üslup, bireyler arasındaki ön yargılı, dogmatik ve düşünsellik saçmalıklarının son bulmasını sağlayacaktır.

Bu birlikteliğin bir nevi, sağduyu temelli, anlayışın ve hoşgörünün var olduğu, karşılıklı muhabbet ikliminin mevcudiyetliğine ve de teknoloji çağındaki iletişimsizliğin ortadan kalkmasına vesile olacaktır.

***

Neden bu anlaşmazlıklar. Neden bu kargaşa. İnsanların bir bardak suda fırtınalar koparması. Neden insanların birbirini anlamama çabası. Neden?

Hoşgörünün, tarihsel yolculuğumuzda kutsal bir değer olduğu ortada iken; inancımızda, kültürümüzde ve yaşayış aideyitimizde mihenk taşı görevi gören ‘ birbirimizi anlayarak sevebilme ‘ üslubu nerede. Satranç oyununa dönen bu topraklarda bizi ‘bir ‘yapan gücümüz olan birlikteliğimiz, birbirimizi anlayarak karşılayabilme hissiyatı… Ne acıdır ki artık yok denilecek kadar az…

***

Birbirimize sağduyu haricinde davranıp; dogmatik, köhne, ön yargıların hükümranlığında biçimsellikten uzak düşünsellik dahilinde iletişim kurduğumuzu zanneden insan yığınları; yani bizler…

İnsani değerleri, ideolojilerin tutsağı ve kölesi haline getiren; doğru da olsa yanlış da olsa herhangi bir ayrımsamanın içine girmeden popülist ve gayri ahlaki tutumlar.

Özgürlüklerin tanımını bilmeyip ya da unutarak başkalarının inançlarına, değerlerine ve hayat biçimlerine ( ki doğru ya da yanlış bu bireylerin tercihidir. Kimse müdahaleci bir tavır içinde olamaz suç içeriği olmadığı müddetçe. ) saygı göstermeyip, haddi aşmak, mesnetsiz ve malayani ifadeler ile insani değerler dediğimiz vurgulamaların içeriğini yok sayabilmek.

Aynı sofrayı paylaştığımız, aynı demlikte çay içip; zamanında muhabbetlerimizde dem vurduklarımız. Öyle bir hale geldik ki.Öfkemiz öyle bizi kör etti ki. Gönüllerimizi öyle yaktı ki. Bir anda düşman olduk. Husumetlerimiz kaldı; dostluklarımızın kaybı lisanında.

Bir annenin göz yaşına dahil saygı duymayan, inançları ve değerleri ağzına edepsizce alabilmek. Bir acının üzerinden şovanistçe pay elde edebilmek.

Yaradanın adını fütursuzca ve hadsiz bir şekilde ağza alabilmek., özgürlüklerin başkasına zarar verebilmek ve onların düşüncelerine saygısızca davranabilmek olarak idrak etmek ve bunu davranışları ile tatbik edebilmek. İnsanların kutsal değerlerine saygı göstermeyip, sırf kendisi ile aynı tarafta ve ayn düşünce olmadığı için manasız ve küçümsenecek düzeyde tavırlarda ve tepkilerde bulunabilmek.

Tahammül edememek. Bizim gibi düşünmüyor diye haklı ya da haksız tek bir odak noktasından bakabilmek. Dar açılardan bakılan bir düşünce sığlığı… Halbuki farklılıklar zenginliğimiz değil miydi. Renklerimiz bizlerin değeri değil miydi.

***

Vicdanımıza sahip çıkalım. Bir sözün meydana getirebileceği menfi tesirlerin düşünülmesi gerekmektedir. Ani tepkiler yerine, karşımızdakinin hakikaten ne demek istediğine, ne anlatmak istediğine kulak verelim. İrdeleyelim. Geniş bir düşünsellik ile kritiklerde bulunalım. Doğruyu, yanlışı kendimizce içselleştirerek aklı selimin özünde taşıdığı bir ifade tarzını benimseyelim. Sabredelim, tahammülkar olalım. Ve en önemlisi karşımızdakinin de bizden bir farkı olmadığını bilelim. Çünkü onlar da bizler de insanız, yoktur bir farkımız!

Derdimiz biz ‘ haklıyız ‘ demek olmasın. Derdimiz hem kendimizin hem de karşımızdakinin doğrusunu ve yanlışını karşılıklı bir etkileşim ile tatlı bir dil ile tebessümün nazarında ifade etmek olsun.

Kalıplaşmış, kendinden başka hiç bir düşünceye kendi düşüncelerini kapatan fikirsel buhranlık yerine, evrensel bir üslubun eşliğinde, empati duygusunun iktidarında sabırla kanaat ederek ” optimum iletişimi ” sağlayabilmek.

İşimiz hem zor; hem de kolay. Ama her şey bizlerin imkanında. Mevlana’nın, Yunus Emre’nin, Hacı Bektaş Veli’nin ve nicelerinin yaşamış olduğu bu toprakların evlatlarıyız. Sağ duyunun, aklı selimliğin ve de yumuşak dili ile Sevgililer sevgilisi Peygamberimiz Hz. Muhammed ( s.a.v.) ‘in ümmetiyiz.

Özetle insanız. Şerefliyiz. Şerefimizin gereğini yapmalıyız. Anlamalıyız ve anlaşılmalıyız. Tebessüm ile sağ duyu ekseriyetinde bir üslup ile yaklaşmalıyız. Kırmak kolaydır ama onarmak zordur. Ve unutmayalım bir şey derken gönül aynamızdaki hür vicdanımıza bir bakalım. Orada şerefli bir yaratık göreceğiz. O zaman bize de bunun gereğini yapmak düşer.

***

Sözde Değil Özde Sözler:

Sağduyu aklın kapıcısıdır, vazifesi; şüpheli fikirlerin ne içeri girmesine ne de dışarı çıkmasına mani olmaktır.
E. Rusaw

Yüksek mevkilerde, sağduyuya az rastlanır.
Juvenalis

Sağduyu, her şeyin kraliçesidir.
M. T. Cicero

Sağduyu, iş tulumunu giymiş dehadır.
Thomas Edison

Hoşgörülü ol ki sana da öyle davranılsın.
Hz. Muhammed ( S.A.V. )

Hoşgörü, başkalarının görüşlerini anlama yeteneği ve acı bir duygu beslemeden, anlayışlı bir tartışma arzusudur.
Macintosh

İnsanlığın kurtuluşunu sağlayacak en büyük erdem hoşgörüdür..
H.Wilhelm Van Loon

Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür.
Dale Carnegie

Gülümsemek, iki insan arasındaki en kısa mesafedir.
Victor Borqe

Hayattan hoşnut olun, çünkü size sevmek,çalışmak,oynamak ve yıldızlara bakma şansı veriyor.
Henry Dyke

İki insanın iyi geçinmesi hiç kusursuz olmalarıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmeleriyle sağlanır. Kusur, Hoşgörü, Arkadaşlık, İnsan, Dostluk
Alexis de Tocqueville

İfade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır.
Albert Einstein

Kadrini bilen, haddini aşmayan, diline sahip olan, ömrünü boşa sarfetmeyen kimseye Allah Rahmet eylesin.
Hz. Ali

Söz biliyorsan söyle ibret alsınlar, yok bilmiyorsan, sus da insan sansınlar.
Uslûbu beyan ayniyle insandır.
Atasözü

Bizim sözlerimizin hepsi nakit, başkalarınınki nakildir.
Nakil, nakdin fer’idir.

Güzel üslupla söz söyleyenleriz;
Mesih’in talebesiyiz; nice ölülere tuttuk da can üfürdük biz.
Hz.Mevlana

***

Selamlar ve saygılar.

Gönlümüzden, karşımızdakinin özgürlüklerine müdahale etmeyecek kıvamda muhabbet ile beraber.

f.d.a.

http://www.facebook.com/deniz.atceken.9

fdadeniz07@gmail.com

Hakkında - Deniz Atçeken

Hayata dair her ne varsa onları yaşama gayesinde; adam olabilme mücadelesi içinde...

Check Also

Bir Kar Duâsı

Zorluğuna rağmen, rahmettir kış. Zahmetinde huzur kılınan, rahmet mevsimdir kış… Masumiyetin, rahmet ile marifet kılındığı, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.