Merhabalar dostlar… Muhabbetimizin ilk günü.. Ve ilk yazım ile sizler ile birlikte olmanın sevincini ve mutluluğunu yaşıyorum..
Mahcup olmam diyorum sizlere İnşaAllah dostlar…
Evet yazının başlığı yeni bir dünya… Aslında o kadar çok yazılacak konu var ki ilk yazımı biraz farklı bir şekilde içeriklendirmeyi uygun gördüm affınıza sığınaraktan…
**********************************************************************************************************************
Hepimiz isteriz. Barışın, huzurun olduğu; insanlığın güneşinde Eşref-i Mahlukatın gereği olarak yaşamayı…
Hepimiz isteriz. Umudlarımızın sevdaya yelken açtığı. Dünya gayesinin yanında ahiretteki baki mutluluğun hazzına varmayı…
Hepimiz isteriz. Yaşamanın çilesinin sonunda bir güzelliğin hasıl olacağını.
Ve hepimiz isteriz ” yeni bir dünya” da yaşamayı…
Peki ne yaparız. Ağızda hepimizin aynı kelam.. Yeni bir dünya! Ama nasıl olacak nasıl yapacağız demeyiz…
Söz de kalır dediklerimiz. Ama icraata gelince nedense sükut eder çabamızı sözcüklerimize hapsederiz.
Naçizane önerim; “Yeni bir dünya” istiyorsak, amacımız bu ise gerçekten, önce kendimizle başlamalıyız. Nasıl mı olacak diye sorarak önce.
Vazifelerimizi yerine getirerek, kusurlarımızı düzeltmek için çabalayarak, empati kurarak, anlayarak, anlaşılır olmaya muktedir olarak…
Başkalarının günahlarına dem vuracağımıza kendi günahlarımıza ağlayıp, kendimizi düzelterek…
Bir haksızlığın olduğu yerde “dikleşmeden dik durarak”. Haksızlığın karşısında haksız duruma düşmeden usulünce tavır ve tepki koyarak.
BEN demeyerek… BİZ diyerek ve bunu hayatında tatbik ederek…
Daha çok söylenecek söz vardır dostlar; lakin ilk yazımız kısa olsun, anlaşılır olsun deriz. Ve müsaadenizi isteriz…
Sürç-i Lisan ettiysek affola…
Selamlar, saygılar…
İçinde eser miktarda sevgi ve muhabbet ile beraber…