SABIR HAKKINDA HADİS-İ ŞERİFLER
“Yeminle söylüyorum, uğradığı zulme sabredenin Allahü teâlâ şerefini arttırır.” [Taberani]
“Geçim sıkıntısına sabredeni Allahü Teâlâ Firdevs Cennetine koyar.” [Ebuşşeyh]
“Hak Teâlâ, sabırlı ve ihlaslı olanı, sorguya çekmeden Cennete koyar.” [Taberani]
“Allah’ın sevdikleri, belaya uğrar. Sabreden mükafata nail olur, sızlanan da cezaya.” [İ. Ahmed]
“Derdini açıklayan sabretmiş olmaz.” [İ.Maverdi]
“Malı gitmeyen, parası bitmeyen ve hasta olmayanda hayır yoktur. Çünkü Allahü Teâlânın sevdiği kul, belaya maruz kalır.” [Ebu Davud]
“40 gün içinde, mümine, bir üzüntü, bir hastalık veya korku yahut malına zarar gelir) ve (Müminde 3 şeyden biri bulunur: Kıllet, illet ve zillet.) (K.Saadet)
[Kıllet; fakirlik, İllet; hastalık, Zillet; itibarsızlık]
“Öyle günahlar vardır ki, onları ancak geçim hususunda çekilen sıkıntılar yok eder.” [Hatib]
“Kulun günahı çoğalır da, onu yok edecek güzel ameli bulunmazsa, ona sıkıntılar gelir ve günahlarına kefaret olur.” [İ. Ahmed]
“Hanımın kötü huyuna sabreden erkek, Eyyube sabrından dolayı verilen sevap gibi ecre, kocasının kötü huylarına sabreden kadın da, Âsiyeye verilen sevaba kavuşur.” buyuruldu. [İ.Gazali]
“Her musibet, affedilecek bir günah için gelir.” [Ebu Nuaym]
“Baş ağrısı veya herhangi bir hastalığı sebebiyle, müminin Uhud dağı kadar günahı olsa da, hepsi affolur.” [Taberani]
“Kaza ve kaderime razı olmayan, beğenmeyen ve gönderdiğim belalara sabretmeyen, benden başka Rab arasın. Yeryüzünde kulum olarak bulunmasın!” [Taberani]
“Ya Rabbî, sıhhat, âfiyet ve güzel ahlak ver! Kaza ve kaderine razı olanlardan eyle!” Amin [Taberanî]
“Âllâhümme salli alâ Muhammed.”
“Allâh’ım, Efendimiz, büyüğümüz Muhammed’e, salatu selam eyle.”
“–«Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline salât (rahmet) ettiğin gibi Muhammed’e ve âline de salât et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin. Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline hayır ve bereket lutfettiğin gibi Muhammed’e ve âline de hayır ve bereket ihsân et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin!» deyiniz.” (Buhârî, Deavât 32; Tirmizî, Vitir, 20; İbn-i Mâce, İkâme, 25)
“Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Rasulallah”
“Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Rasûlü!”